Hayatın anlamı ve amacı eskilerin sembollerinde gizli Hayatın anlamı nedir? Bu soruya cevap verebilmek için günümüz uygarlığı olarak muazzam bilgiler biriktirdik. Ne yazık ki elde ettiğimiz bu bilgileri, hayatın anlamını ve amacını çözmek için kullanmaktan çok uzak durduk. Elinizdeki kitap, bugün artık bize çok kolay ve anlaşılır gelen modern bilimin ışığını, on binlerce yıl öncesindeki kadim uygarlıklardan papirüslerle, taş tabletlerle, kutsal kitaplarla günümüze kadar gelen bilgilerin üzerine tutmaktadır. Sır Perdeleri Aralanıyor Kitabın sayfalarını her çevirdiğinizde kâinatın sır perdelerini biraz daha aralıyor olacağız. Kadim bilgilerin, günümüz modern biliminin bilgileri ile farklı dillerde aynı şeyi; kâinatın birliğini, Kadir-i Mutlak Yaratan'ın tekliğini, aynı yaratılış gerçeğini ifade ettiklerini göreceğiz ve en sonunda 'insanlar ölümlü tanrılar, tanrılar ölümsüz insanlardır.' sözü ile asıl anlatılmak isteneni anlayıp kendi varlık nedenimizin sırrına ereceğiz.
Hüseyin Yalçınkaya 1975 yılında Antalya`da doğdu. Bilime ve teknolojiye olan özel ilgisi, O`nu mesleki eğitim için makine mühendisliğini tercih etmeye yönlendirdi.
Trakya Üniversitesi`nde Makine Mühendisliği eğitimi boyunca aldığı mesleki ve teknik eğitimin yanında modern bilimin güncel gelişmelerini yakından takip etti. Kurucusu olduğu mühendislik firması ile enerji sektöründe çalışmalarına devam eden yazarımız modern bilimin teoremlerle ve kanunlarla ifade edilen bulgularının, insan hayatına ve özellikle de insanın ruhsal yanına dair konularla da uyumlu olduğunu ifade etmektedir. Kainat yasalarının, kainatın bir parçası olan insanı kapsamasının aslında şaşırtıcı olmadığını ifade eden yazarımız, düşüncelerini test etmek için kadim uygarlıklardan taş tabletlerle, yazıtlarla, kutsal kitaplarla günümüze gelen bilgi deryasını laboratuvar ortamı olarak kullanmaya karar verdi.
Çalışmaları sonucunda kadim uygarlıklardan günümüze kadar ulaşan yaratılışa ve insana dair bilgiler ile , günümüz modern biliminin ulaştığı bilgilerin arasındaki ahenkli uyumu ortaya koydu.
Evli ve iki çocuk babası yazarımız Hüseyin Yalçınkaya bu çalışmaları ile, insana ve yaratılışa dair konularda, inanç sistemlerinin ötesine geçip bilimsel bir temel ortaya koymaktadır.
Hüseyin Yalçınkaya bunun da ötesinde, bizim devremiz uygarlığının, eski uygarlıkların uğradığı toplu yok oluşlardan mümkün olduğunca kaçınabilmesinin yolunun bilimsel alanda elde edilen en güncel bilgilerin yaratılışa, insana ve insanın bu dünyadaki varlık amacına uyarlanarak, insanın ruhsal gelişimine hizmet için kullanılması ile mümkün olduğuna inanmaktadır. Görünmektedir ki bu yapılamadığında, insan yarattığı teknoloji ile her geçen gün ruhsal yanını daha fazla kaybetmekte bizzat kendisinin yarattığı teknolojinin ruhsuz bir parçası olarak kendi sonunu yakınlaştırmaktadır.